Afetler

Vergi Mükelleflerinin Afet Sonrası Hakları

Olağanüstü durumlarda kamu hizmetlerinin devam ettirilmesi ve finansmanı sosyal devlet ilkesinin bir gereği olarak sürdürülmektedir. Olağanüstü durumlar içerisinde afetler önemli bir yere sahiptir. Doğal afetler öncesinde ya da sonrasında devletin yapması gereken bazı görevler vardır. Bunlardan biriside vergi mükelleflerine yönelik politikalardır.

Doğal afetler sonucunda ortaya çıkacak zararların giderilebilmesi için gereken finansman nedeniyle devlet, ek vergiler koymak ve toplanan vergileri artırmak gibi bazı uygulamalar yapabilmektedir. Ancak buna afetlere maruziyet yaşamış vergi mükelleflerinin vergi ödevlerini yerine getirebilmesi amacıyla vergi mükelleflerine bazı kolaylıklar sağlanmaktadır.

Bu çalışmada yazımızda ortaya çıkardığı mali yükümlülükler konusunda vergi ödevini yerine getirmekle yükümlü mükelleflerin hakları detaylı bir şekilde incelenmiştir. Bu amaçla öncelikle afet kavramı ve vergilendirmeye dair bazı kavramlar tanımlanmıştır.

Genel Kavramlar

Afet

Afet, birçok kurumun birlikte görev yapmasını gerektiren ve o bölgede yaşayan toplum için ekonomik, sosyal, ve fiziksel zararlar ortaya çıkaran, toplumun başa çıkma gücünü aşan, rutin hayatı sekteye uğratan doğa ve insan kökenli olaylardır. Deprem, sel, tsunami, tayfun, hortum gibi olaylar doğal afetler olarak tanımlanırken, nükleer kaza ve kuraklık gibi olaylar ise insan kaynaklı afetler olarak tanımlanmaktadır. Yaşanan herhangi bir olayın afet olarak sınıflandırılabilmesi afet yaşanan mahalde can ve mal kayıplarının ortaya çıkması ile birlikte yerel kaynakların yetersiz kalması gerekmektedir (Şahin ve Sipahioğlu, 2002:478).

AFAD’ a göre afet, bölgede yaşayan insanların tamamını ya da bir bölümünü etkileyerek, ekonomik, fiziksel ve sosyal kayıplar oluşturan, olağan hayatı ve toplumal faaliyetleri kesintiye uğratarak yerel imkanları yetersiz kılan doğa teknoloji ve insan kaynaklı olarak ortaya çıkan olayladır. (AFAD)

Afetler fiziksel ve sosyal kayıplar meydana getirmekle birlikte, devletleri ve toplumun tamamını zora sokan birçok mali yükümlülüğü de beraberinde getirmektedir.

Mücbir Sebepler

Vergi Usul Kanunu’nun 13. maddesine göre kişinin vergi ödevlerini yerine getirmesine engel olacak, ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk; yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler; kişinin iradesi dışında ortaya çıkan mecburi gaybubetler ve kişinin iradesi dışında defter ve vesikaların elinden çıkması mücbir sebepler arasında sayılmaktadır.

Mükellef

Vergi usul kanununa göre mükellef kavramı, üzerine düşen vergi ödevini yerine getirmekle sorumlu gerçek veya tüzel kişidir.

Tarh

Tarh, verginin kanunlarda gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibariyle tespit eden idari muameledir. (Vergi Usul Kanunu)

Tahakkuk

Verginin tahakkuku, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesidir. (Vergi Usul Kanunu)

Terkin

Verginin terkin olunması, tahakkuk etmiş ya da tahsilatı gerçekleştirilmiş bir verginin, tahakkuk kaydının iptal edilmesi, tahsil edilen verginin mükellefe red ve iadesi suretiyle vergi alacağını ortadan kaldıran bir işlemdir. (www.verginet.net)

Afetlerin Ülkemize Etkileri

Afetlerin ortaya çıkardığı genel etkiler; afet sonucunda yaşam kaybının çok olması, eğitim, sağlık ve barınma faaliyetlerinin yerine getirilememesi, işsizlik sayılarında artış gerçekleşmesi, elektrik, su, ulaşım ve iletişim gibi altyapısal hizmetlerin bir süreliğine sağlanamaması, tarım ve endüstriyel üretim için gerekli olan hammadde ve yiyeceklerde kıtlık ortaya çıkması, müdehale ve yeniden inşa safhalarında kamusal faaliyetlerin artış göstermesi ve bu artışa bağlı olarak istihdam yapısında değişiklik oluşması, ihracat miktarının azalması ve kamu maliyesinde açık meydana gelmesi olarak sıralanabilmektedir  (Eclac, 1991:177).

Afetlerin oluşturduğu maliyet; doğrudan maliyetler, dolaylı maliyetler ve ikincil maliyetler şeklinde üç grup halinde sınıflandırılmaktadır. Doğal afetlerin ortaya çıkardığı doğrudan maliyetler; tüm sabit varlıklarda, sermaye ve stokların mamul, yarı mamul mallarında ve ham maddelerinde oluşan maliyetlerdir. Bununla birlikte acil yardım ve müdahale çalışmaları kapsamında ortaya çıkan maliyetlerde doğrudan maliyetlere dahil edilmektedir (Pelling, Özerdem, Barakat, 2002:286)

Doğal afetler sonucu ortaya çıkan dolaylı maliyetler ise fiziksel hasarlardan kaynaklı kayıpları ifade etmekle birlikte, doğrudan maliyetler gibi kolay bir şekilde ölçümlenememektedir. Afetlerin dolaylı maliyetleri; üretim faaliyetlerinin aksaması sonucu oluşan kayıpları, satışlarda, karda ve ücretlerde oluşan düşüşleri; altyapısal ya da fiziksel hasarlar sonucunda firmaların kapanmasını ve üretim çıktılarının kayıplarını kapsamaktadır (National Academy Press, 1999:35).

Doğal afetlerin ortaya çıkardığı doğrudan ve dolaylı maliyetler afet sonrası safhada ikincil maliyetleri ortaya çıkarmaktadır. İkincil maliyetler; üretimi, tüketimi, milli geliri, istihdamı, yeniden inşa için yapılan harcamaları ve kamu gelirlerini etkilemektedir (Scott-Joseph, 2010:8).

Şekil 1. Türkiye’de Yaşanan Afetler ve Etkileri

Kaynak: (Gökçe O. vd, 2008)

Şekil incelendiğinde Türkiye genelinde 1950 yılından sonra yaşanan birçok afetin etkilediği afetzede sayıları yüz binlerle ölçülmektedir. Etkilenen kişi sayısına bakılarak bu kişilerin yaşayacağı kayıpların, bazılarının bakıma muhtaç hale gelebileceğinin anlaşılması afetlerin oluşturabileceği doğrudan, dolaylı ve ikincil etkilerin boyutlarını anlayabilmek için önem arz etmektedir.

Afet türleri içerisinde deprem ortaya çıkardığı can kayıpları ve fiziksel kayıplar açısından en fazla önem arz eden afet türüdür. Son 70 yılda toplanan verilere bakıldığında depremler sonucunda ortaya çıkan zararların karşılanması için harcanması gereken toplam meblağ yıllık toplumsal gelirin %0,8’ini oluşturmaktadır (Erdik M. 1999).

Doğal afetlerin, yaşandığı ülkelerde afetten sonraki dönemde kamusal harcamaların atış göstermesine, afetin etkilerinin görüldüğü bölgelerde ise vergi gelirlerin düşüş olmasına neden olmaktadır. Afetlerin bu etkileri afetlerin kamu maliyesi üzerine olan etkileri olarak görülmektedir. Özellikle afet sonrası yapılan kamusal harcamaların vergi gelirlerine göre hızlı bir şekilde artış göstermesi bütçe üzerinde baskı ortaya çıkarmaktadır. Ülkeler afet dönemlerine ortaya çıkan bu baskıyı hafifletmek adına yeni vergi düzenlemeleri yapmakta ya da borçlanma yoluyla bu açığı kapatmaya çalışmaktadır (Akar S. 2013:202)

Afetler sonucunda meydana gelen mali etkiler, devletin bütçe kısıtı üzerinde ortaya çıkan etkilerdir. Bütçe kısıtı devletin elinde bulunan kaynaklarla sunabileceği maksimum hizmet miktarı ile alakalı bir kavramdır. Bütçe kısıtı kavramı yönetimin uygulayacağı politikalar konusunda hareket alanını daraltmaktadır. Kamusal ihtiyaçların artış göstermesi aynı zamanda kaynak ihtiyacının da arttığı anlama gelmektedir (Ünsal H. 2016:3)

Afetlerin Ülkemizde Oluşturduğu Mali Etkiler Üzerine Bazı Örnekler

Ülkemizde 1999 yılında gerçekleşen Marmara depremi sonucunda kamusal yatırımlarda meydana gelen kayıplar ile sermaye stoku kayıpları ek kamusal harcamaların ortaya çıkmasına neden olmuş ve harcamalar dolaylı vergilerle finanse edilmiştir. Bununla birlikte dolaylı vergilemenin ilerleyen safhalarda depremin ekonomik etkilerini artırdığı görülmüştür. Dolaylı vergilenmenin bu etkileri yurt içinde fiyatlarda sapmalara neden olmuştur (Selçuk ve Yeldan, 2001:5).

Şekil 2. 1999-2011 Yıllarında Ülkemizde Meydana Gelen Yıkıcı Depremler

Ülkemizde her yıl farklı büyüklüklerde birçok doğal afet yaşanabilmektedir ancak depremlerin sıklıkla yaşandığı gözlemlenmektedir. Yaşanan depremin büyüklüğüne ve etkilerine göre ortaya çıkan kaynak ihtiyacı değişiklik göstermektedir. Bununla birlikte yaşanan afetler vergi ödevini yerine getirmekle yükümlü vergi mükellefleri ve devlet üzerine ek yükler bindirmektedir. Bu nedenle doğal afetler sonucunda bazı vergi politikaları uygulanmaktadır (Ünsal H. 2016:9)

Marmara Depremi Sonrası Dönem

17 Ağustos 1999 tarihinde yaşanan Marmara depremi ortaya çıkardığı sosyal kayıplar ile birlikte ülke ekonomisi üzerinde büyük ekonomik kayıplar oluşturmuştur. Ekonomik darboğazın olduğu dönemde yaşanan deprem, milli gelirin azalmasına, işsizlik rakamlarının artış göstermesine ve ekonomik refahın düşmesine neden olmuştur (Selçuk F. 1999:488)

Marmara depreminin ortaya çıkardığı kaynak ihtiyacının giderilmesi için ilk adım olağanüstü bütçe çerçevesinde ek vergilerin getirilmesi olmuştur. 26 Kasım 1999 tarihinde bu amaçla Deprem Vergileri Kanunu çıkartılmıştır. Kanun kapsamında deprem vergileri başlığında ek vergiler getirilmiştir. Bu vergileri; gelir kalemleri üzerine eklenen vergiler, servet kalemleri üzerine eklenen vergiler, harcama kalemleri üzerine eklenen vergiler olarak sınıflandırmak mümkündür. (Mevzuat, 4481:1999)

Van Depremi Sonrası Dönem

23 Ekim 2011 tarihinde yaşanan 7,2 ve 9 Kasım 2011 tarihinde yaşanan 5,6 büyüklüğündeki iki deprem sonucunda 644 can kaybı yaşanmış olup, 186.636 yapı hasar görmüştür. Bu yapıların 18.735’ini işyerleri oluşturmaktadır (AFAD, 2014:21-23). Deprem sonucunda ortaya çıkan zararların karşılanmasında ana kaynak olarak merkezi bütçe kullanılırken, bazı kamu kurumlarından, yurt dışı kaynaklarında ve sivil toplum kuruluşlarından faydalanılmıştır. Deprem sonrasında çok büyük bir tahribat ortaya çıkmadığı için yeni vergilerin ortaya çıkmasına sebep olmamıştır. Bu nedenle Van depremi sonrası ek mali yükümlülükler ortaya çıkarılmak yerine vergi mükelleflerinin vergi ödevini yerine getirebilmesi için bazı rahatlatıcı politikalar uygulamaya koyulmuştur.

Afetler Sonucu Ortaya Çıkan Mali Yükümlükler Konusuna Mükellef Hakları

Vergi
Afet sonrası
Vergi mükellefi
Mükellef hakları

Terkin Talep Hakkı

Vergi Usul Kanunu’nun 13. Maddesinde mücbir sebep sayılan haller içerisinde, vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler tanımlanmıştır.

Vergi Usul Kanunu’nun 15. Maddesine dayanarak mücbir sebepler içerisinde sayılan bu olaylara maruz kalan kişiler terkin talep etme hakkına sahiptir.

  • Varlıklarının en az üçte birini kaybeden mükelleflerin bu afetlerin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili bulunan vergi borçları ve vergi cezaları;
  • Mahsullerinin en az üçte birini kaybeden mükelleflerin, afete maruz arazi için zararın tahakkuk ettiği hasat ve devşirme zamanına tesadüf eden yıla ait olarak tahakkuk ettirilen Arazi Vergisi borçları ve vergi cezaları;

Maliye Bakanlığınca zararla mütenasip olmak üzere, kısmen veya tamamen terkin olunur. Maliye Bakanlığı terkin yetkisini mahalline devredebilir. Zarar derecesini ve ilgili bulunduğu gelir kaynağını mahalli idare heyetleri yaptıracağı tahkikat üzerine tespit eder.” şeklinde düzenlenmiştir. Hazine ve Maliye Bakanlığı mücbir sebep ilan etme ve mücbir sebebin varlığı süresince yerine getirilemeyecek ödevleri belirlemekle yetkilendirilmiştir.

Terkin Talep Hakkı kavramında önemli olsa kıstas yaşanan afetin vergi ödevini yerine getirmeye engel olabilecek düzeyde olmasıdır (Nas A. 2011:105). Örneğin, işyerinin sadece bir kısmında etkili olan defter ve belgelere zararı olmayan yangın ya da sel olayı beyana engel olmayacağı için mücbir sebep olarak kabul edilememektedir (Özyer M. A. 2001:46). Mücbir sebebe esas olarak yaşanan afet insan etkisiyle de ortaya çıkmış olabilir. Bu durumda önemli olan mükellefin bu durumu öngörememesi ve kendi çabalarıyla önleyemeyecek olmasıdır. (Erol A, 2012:207)

Genel nitelikli bir etki oluşturmayıp, sadece bir mükellefin olaydan etkilendiği afetlerde ise afet halinin varlığının ve afet durumunun vergisel sorumlulukların yerine getirilmesini engellediğinin resmi mercilerden alınan belgelerle ispatlanması gerekmektedir (Yücel T. 1993:68) Van depremi sonrasında Hazine ve Maliye Bakanlığı bu yetkiye dayanarak Van, Bitlis Adilcevaz ilçesi ve Ağrı Patnos ilçesinde mücbir sebep ilan etmiştir (RG 28514:2012) Mücbir sebep ilan edilerek mükelleflerin beyan ve ödeme zamanları ileri bir tarihe ertelenmiştir.

KDV Avantajı

Vergi Usul Kanunu 30. Maddesine göre afetler nedeniyle hasara uğran mallardan dolayı yüklenilen katma değer vergisinin indirim konusu haline getirilebileceği düzenlenmiştir.

Fevkalade Amortisman Düzenlemesi

Vergi Usul Kanunu 317. Maddesine göre amortismana konu olan iktisadi varlıkların doğal afetler neticesinde kaybedilmesi halinde, bu varlıkların bir defada amortismana ayrılarak gider olarak gösterilmesi sağlanmaktadır. Bu şekilde vergi matrahı amortismana ayrılan varlık bedeli kadar azalacaktır.

Doğal Afetler İçin Yapılan Bağışlara Esas Düzenleme

Gelir Vergisi Kanunu 89. Maddesi gereğince yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdi bağışların tamamı beyannameden düşülebilmektedir. Bu çerçevede yapılan bağışlarda beyannameden düşülebilmektedir.

SONUÇ

İnsan kaynaklı ya da doğal kaynaklı fark etmeksizin afetler fiziksel, sosyal ve ekonomik zararlar oluşturmaktadır. Ülkemizde de her yıl birçok doğal ya da insan kaynaklı afet yaşanmaktadır. Bu afetlerden dolayı ortaya çıkan kayıpların giderilmesi ciddi bir mali yük oluşturmaktadır. Farklı alanlarda kullanılmak üzere ayrılmış kaynaklar ivedi bir şekilde afet yaralarını sarmak üzere kullanılır ve bu durum bütçede açık oluşmasına neden olur.

Bununla birlikte afet sonucunda, afet yaşanan bölgeden toplanan vergiler, ticari faaliyetler ve kazanç getiren diğer faaliyetler sekteye uğramaktadır. Bu nedenle finansal gelirlerde düşüş görülmektedir. Bu mali yük neticesinde devlet bu açığı kapatmak üzere birtakım vergi politikaları ve düzenlemeler yapabilmektedir. Yapılan bu düzenlemelerden dolayı vergi mükelleflerinin de üzerinde ciddi bir baskı oluşmaktadır.

Ancak afet bölgesinde yaşayan ve vergi ödevini yerine getiremeyecek duruma gelen kişiler için bazı kolaylıklar sağlanmıştır. Buna rağmen ortaya çıkan bu durum geri kalan mükellefleri ciddi şekilde yormaktadır.

Bu nedenle mücbir sebebi doğuran olgu ivedilikle ortadan kaldırılmalı, afet sonucunda koyulan ek vergiler kalıcı hale getirilmeli, afetlerden sonra ortaya çıkabilecek kayıplar önceden düşünülerek farklı finansman kaynakları tespit edilmeli ve sigortalama ile alakalı çalışmalar yapılmalıdır.

Bu makale ilginizi çektiyse buraya tıklayarak terörizmin ekonomik maliyetleri ile alakalı yazımızı okuyabilirsiniz.

Son yaşadığımız deprem sonrasında afetzedelerimiz için tanınan devlet desteklerine ulaşmak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.

Bilgi dolu bir başka makalede görüşene kadar sağlıcakla kalın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir